15 Nisan 2015 Çarşamba

Film festivali polis baskınından dönmüş

İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan, yaşanan sansür krizinin perde arkasını anlattı. Kültür Bakanlığı’nın “eski yazıyı yeniymiş gibi göstermekle” suçladığı Tan, Bakur belgeselinin gösteriminden bir gün önce bakanlıktan telefon aldıklarını, ardından da polislerin gelip filmin gösterilip gösterilmeyeceğini sorduklarını söyledi.

34. İstanbul Film Festivali’ndeki sansür krizinin yankıları sürüyor. Kuzey/Bakur adlı belgesel filmin gösteriminin iptaliyle başlayan krizde, Kültür Bakanlığı’nın “eski yazıyı yeniymiş gibi göstermekle” suçladığı festivalin direktörü Azize Tan, dün katıldığı bir televizyon programında bu iddiaya cevap verdi. CNN Türk’te Mirgün Cabas’ın sunduğu ‘Her Şey’ programına konuk olan Tan, Kültür Bakanlığı’ndan telefon geldiğini, ardından da polislerin gelip film gösterimiyle ilgili bilgi aldıklarını anlattı: “10 Nisan Cuma günü Kültür Bakanlığı’ndan telefon geldi. Ertesi gün de kanun maddesini hatırlatan eski yazıyı yeniden mail attılar. Sonra emniyetten görevliler geldi.”

Kültür Bakanlığı’ndan, kayıt-tescil ve eser işletme belgesiyle ilgili yönetmeliği hatırlatan bir telefon e-mail aldıklarını söyleyen Azize Tan, krizin perde arkasını şöyle açıkladı: “Festivalin ilk haftasında, 8 Nisan’da bir yerli belgesel, 11 Nisan günü de 5 tane kısa filmin gösterimi yapıldı. Bu filmlerin de kayıt tescil ya da eser işletme belgesi yoktu. Oralarda bir sorun olmadı. Biz cuma akşamı bir telefon aldık. Cumartesi günü de bakanlıktan bir mail geldi. Telefonda filmlerle ilgili kayıt tescil belgesi olup olmadığı soruldu. Biz de SEK’ten (Sanatsal Etkinlikler Komisyonu) aldığımız izin yazımızı bakanlığa gönderdik. Festivalin içeriğinden festival komitesinin sorumlu olduğu ama festivalin düzenlenmesinde bir sakınca olmadığına dair bir yazı... Cumartesi günü de bir e-maille 2014 yılının Ocak ayında sadece bize değil, tüm festivallere gönderdikleri ilgili kanun maddesini hatırlatan yazıyı bir kere daha gönderdiler. Bu sırada hem 11 Nisan Cumartesi günü hem 12 Nisan Pazar günü emniyetten görevliler gelip eser işletme ya da kayıt tescil belgesi olmayan bir filmin gösteriminin orada yapılacağının bilgisini aldıklarını ve yapılıp yapılmayacağını denetlemeye geldiklerini söylediler.”

‘Sansüre imkân tanıyan kanun değiştirilsin’

Sinema meslek birlikleri de dün Atlas Sineması’nda bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptı. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, İstanbul Film Festivali, Belgesel Sinemacılar Birliği, Oyuncular Sendikası, Ankara Sinema Derneği, Ankara Uluslararası Film Festivali, TÜRSAK, SİNE-SEN, SE-YAP, FİLM-YÖN ve SİYAD’ın da aralarında olduğu meslek kuruluşları, sansüre imkân tanıyan kanun ve ilgili yönetmeliklerin değiştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Kültür Bakanlığı’nın temel sorumluluğunun “sinemacıların özgür sanatsal üretimini teşvik etmek ve üretilen filmlerin izleyiciyle özgür bir şekilde buluşmasını sağlamak” olduğu belirtilen açıklamada, kayıt-tescil ve eser işletme belgesi yönetmeliği ile sınıflandırma ve değerlendirme yönetmeliklerinin uluslararası uygulamalar gözetilerek yeniden düzenlenmesi talep edildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder