9 Haziran 2015 Salı

Koleksiyonerlerin gözdeleri

Fransız yazar Antoine de Saint-Exupéry’nin ‘Küçük Prens’ kitabının Türkiye’deki 48 koleksiyoneri geçen hafta Ankara’da bir araya gelip kitaplarını sergiledi. Kitap koleksiyonerliğinde Küçük Prens’ten sonra ilk üç sırayı Robinson Cruose, Tenten ve Don Kişot alıyor. Onları Peter Pan, Martı, Pinokyo takip ediyor.

Kitap koleksiyonerliği, tarihi hayli eskilere dayanan bir tutku. Her çağda ve her ülkede dünyanın en iyi kitaplarını ve koleksiyonlarını elde etmek için diyar diyar dolaşan, servet harcayan iflah olmaz kitap düşkünleri var. Bunlardan kimi belli konulardaki kitapları biriktirir, kimi aynı kitabın onlarca farklı baskısını. Ancak bazı eserler var ki dünyada milyonlarca insan için biriktirilmeye, uğruna ülke ülke gezmeye, bir tanesi için yüz milyonlar ödemeye değer. Bunlardan biri de geçen hafta Ankara’da sergisi düzenlenen Küçük Prens... Bir süredir farklı kentlerde düzenlenen sergi, dünyanın her yerinde yayımlanmış versiyonları toplayan 48 koleksiyonerin katkılarıyla oluşturulmuş. Bu sergiden yola çıkarak Küçük Prens gibi küresel anlamda meraklıları olan başka kitaplara, onlarla igili yapılanlara kulak kabarttık. Görüştüğümüz sahaflara ve alanın uzmanlarına göre bu türden sayılabilecek birçok eser var. Ancak ilk üçte hangi kitapların yer aldığını sorduğumuzda Robinson Cruose, Tenten ve Don Kişot hepsinin ortak sıralaması. Yüzlerce koleksiyoneri olan kitaplar arasında sayılan diğer kitaplar ise Peter Pan, Martı, Pinokyo geliyor. “Türkiye’de Kitap Koleksiyonerleri ve Sahaflar” kitabının yazarı Rıfat N. Bali’ye göre bir kitabın çok farklı dillere çevrilmiş olması koleksiyonerlerin ilgisini çekmek için önemli bir sebep. Zira hem Küçük Prens’in hem de saydığımız diğer eserlerin ortak özelliği basıldıkları tarihten bu yana yerel diller de dahil, yüzlerce farklı dile tercüme edilmiş olmaları.

Robinson Cruose: Dünyada en çok dile çevrilen ve koleksiyonerleri olan kitap denilince, en başta Robinson Cruose akla geliyor. Gezegen Sahaf’tan Sedat Yardımcı, kitabın Karamanlıca dâhil birçok yerel dile çevrildiğini söylüyor. Yardımcı, Türkçenin Ortodoks Hıristiyanlar tarafından konuşulan ağzı olarak bilinen Karamanlıcayı, “Yunanca harflerle yazılmış Türkçe.” şeklinde tanımlıyor. Eserin ilk baskılarından çeşitli dillerdeki tercümelerine kadar onlarca farklı halini toplayan koleksiyonerleri var. Daniel Defoe’nun 1719 yılında yazdığı ve ‘kült kitaplar’ arasında sayılan eser aynı zamanda ilk İngilizce roman. Daha sonra aradan geçen 300 yıl boyunca, yüzlerce farklı dile çevrildi. İngiltere’de yaşayan Alman asıllı orta sınıf bir ailenin oğlunun dünyayı gezme serüvenini anlatan roman, bugün koleksiyonerlerin müdavimi olduğu online antika kitap satış sitelerinde en çok arananlar arasında. Sedat Yardımcı, kitabın bazı baskılarının milyonlarca dolara satıldığını söylüyor. Indiana Üniversitesi kütüphanesinin web sitesinde ise adeta küçük bir Robinson Cruose koleksiyonu oluşturulmuş. Burada kitabın onlarca farklı baskısı meraklılarına tanıtılıyor.

Tenten: Kitap koleksiyonerlerinin vazgeçilmezlerinden biri de Tenten, orijinal ismiyle Tintin. Dünyanın her tarafından Tenten severlerin buluştuğu Tintinologist adlı bir site bile var. Sitede iki yüzü aşkın kişi kendi elindeki Tenten’in çeşitli dillerdeki çevirilerini, ilk baskılara ait fotoğraf ve bilgi gibi içerikleri diğer meraklılarla paylaşmış. Belçikalı çizer Herge’nin 1929 yılında kaleme aldığı çizgi roman, zamanla çocuklardan çok, büyüklerin müdavimi olduğu bir eser haline geldi. Farklı ülkelerden yüzlerce koleksiyoneri olan Tenten için Türkiye’de akla gelen ilk isim, Çağrı Çalışır. Çocuklukta başlayan ilgisi ileriki yaşlarda profesyonel arşivciliğe dönüşen Çalışır, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da önemli Tenten koleksiyonerleri arasında. Çalışır, elinde Türkiye’de basılmış ilk Tenten kitaplarından, son basılana kadar birçok eser bulunduğunu söylüyor.

Don Kişot: Yazar Rıfat Bali, en çok dile çevrilen kitaplar arasında yer alan Don Kişot’un da ciddi sayıda koleksiyonerinin olabileceği fikrinde. Türkiye özelinde araştırdığımızda ise karşımıza Kadıköy’deki Babil Sahaf’ın sahibi Lütfü Bayer çıkıyor. Verdiği bir röportajda Don Kişot kitapları koleksiyonundan bahseden Bayer, kitapların arasında İspanyolca, Osmanlıca, Türkçe ve diğer dillerde çevirilerin olduğunu söylüyor. İspanyol romancı Miguel de Cervantes Saavedra’nın 1605 ve 1615’te iki bölüm halinde kaleme aldığı eser yüzyıllardır farklı milletten okurlar için baştacı olmayı sürdürüyor. Öyle ki dünyanın bir ucundan haberdar olduğu bir baskısı için milyon liralar vermeye hazır koleksiyonerler var. Kitabın meraklıları, oluşturdukları forumlarda birbirlerinin elindeki farklı Don Kişot versiyonları hakkında bilgi topluyor. Antika kitapların satıldığı online alışveriş sitesinde 1864’teki baskısı yaklaşık 300 dolara satılan kitabın daha eski ve farklı dillerdeki baskıları kat kat fazla fiyatlara çıkıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder