21 Ekim 2014 Salı

Ortadoğu şarkıları

Azeri asıllı İranlı tenor Ramin Farhangniya ‘Ortadoğu Şarkıları'ndaki 12 parçayı barış ve kardeşlik için okudu. Çocukluğu İran-Irak Savaşı’nın ortasında geçen Farhangniya, “Dünya barışı ve göçe zorlanan insanlar için bu albüm yapıldı. Amacımız halkların kardeşliği. Bugün de bu değerlere çok ihtiyacımız var.” diyor.Ramin Farhangniya, geçtiğimiz cumartesi akşam Kuruçeşme Ada’da yeni çıkan ikinci albümü ‘Ortadoğu Şarkıları’nın (Ahenk Müzik) tanıtımı için küçük bir canlı performans gerçekleştirdi. Bu akşam ise Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde hem albümünü tanıtacak hem de ilk albümü Azerbaycan Aşk Şarkıları’ndan parçalar okuyacak. Ramin Farhangniya, tüm şarkılarını savaşın ve göçün savurduğu hayatlara ithaf ediyor, dünya barışı ve halkların kardeşliği için söylüyor.Bütün bu barış ve kardeşlik şarkılarının arkasında, sekiz yıl süren İran-Irak Savaşı var. Çocukluğunu bu savaşın tam göbeğinde yaşayan Farhangniya, daha 8 yaşındayken bütün kentler bombalanmaya başlayınca ailesiyle birlikte güvenli bölge olan Mashad’e taşınır. Savaş tüm acımasızlığıyla devam etmektedir, göç etmişlerdir ve daha o günlerde gurbetle tanışır. Albümündeki 12 şarkının teması bu nedenle göç ve hasret. “Dünya barışı ve yerinden yurdundan edilen insanlar için bu albüm yapıldı. Bu projedeki amacımız halkların kardeşliği. Bugün de bu değerlere çok ihtiyacımız var. Göç, ayrılık, hasret şarkılarını bu nedenle seçtik ve seslendirdik.” diyen Farhangniya’nın albümünün aslında birkaç özelliği daha bulunuyor. Tüm eserler, ilk albümünde olduğu gibi Batı klasik tarzında piyano ile çalınıyor. Sadece üç parçada akordeon sesi duyuluyor. Mesela Karadeniz Bölgesi’nin çok sevilen şarkısı, Kazım Koyuncu’nun seslendirdiği Gelevera Deresi’ni piyanodan dinliyorsunuz. İkinci özelliği ise şarkıların yedi dilde okunması. Shekar E Ahoo, Farsça anonim bir eser. Hey Yar Hey Yar, İran’ın Mazenderan bölgesinden yine anonim bir eser. Sto Pa Ke Sto Yunanca, Bahar E Delkash Farsça, Ay Işığında Azerice, Sareri Hovin Mernem Ermenice, Sallana Sallana Kürtçe, Robabeh Jan şarkısı Mazenderan dilinde, Çalın Davulları Türkçe Selanik türküsü. Gelevera Deresi ve Kerkük Zindanları, o yörelerin şivesiyle söylenmiş albümdeki iki ayrı şarkı.Orkestrasında Estonya, İran, Azerbaycan, Irak, Rusya’dan sanatçılar yer alan Farhangniya’ya albümünde ülkemizin önemli müzisyenleri de enstrümanlarıyla katkıda bulunmuş. Erkan Oğur perdesiz gitarıyla, Türkan Kandıralı klarnetiyle, Baki Kemancı kemanıyla, Akın Eldes elektronik gitarıyla, Derya Türkan klasik kemençesiyle… “Müzik rüzgâr gibidir, göremezsiniz ama hissedersiniz.” diyen Farhangniya’nın konseri bu akşam saat 20.00’de Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde.Müziğe akordeon ile başladıDört beş yıldır İstanbul’a gidip gelen Azeri asıllı İranlı tenor Farhangniya, 16 aydır eş durumundan tamamen İstanbul’a yerleşti. Artık çalışmalarına burada devam edecek. Ramin Farhangniya, 1973 yılında İran’ın Artavil şehrinde doğdu. Müziğe on iki yaşında babasının hediye ettiği akordeonu kendi kendine icra ederek başladı. İran’ın önemli okullarından olan Ferhango Honer’de nota, solfej ve nazariyat eğitimi aldı. Akordeon virtüözü Ali Aghapur’dan ders alırken hocası onun sesini fark etti, ‘böyle güçlü bir tenor sesin çok az kişide olabileceğini ve bu yeteneğini geliştirmesi gerektiğini’ söyledi ve şan derslerine başladı. Daha sonra müzik eğitimine Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de devam etti. Bakü Konservatuvarı’nda üniversitenin dekan yardımcısı Prof. Dr. Rafiq Omrani ve Bakü Müzik Akademisi’nin hocası ve Azerbaycan’ın ünlü tiyatro şefi Prof. Dr. Ziya Bagirov ve çok değerli hocalarla müzik eğitimini Bakü’de tamamladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder