16 Mart 2015 Pazartesi

Ne yüzyıl ama!

Salt Beyoğlu'nda salı günü açılan “Yüzyılların Yüzyılı” sergisi, yankıları devam eden ve bugünü şekillendirmede önemli rol oynayan tarihsel dönüşümleri, travmatik deneyimleri ve toplumsal geçişleri ele alıyor. Sergide Türkiye ile birlikte 11 farklı ülkeden işler yer alıyor.Hafızamızı biraz yoklayalım… Son 100 yılın şahitlik ettiğimiz kısmında neler yaşadık, neler gördük geçirdik? Peki ya biz henüz dünyaya gelmeden önce yaşananlar?.. Biraz başa saralım isterseniz. Kurtuluş Savaşı, 1923'te Cumhuriyet'in kuruluşu, ardından devrimler… Savaşın etkileri Anadolu'da uzun yıllar devam etti. İleriki zamanlarda ise insanlar, yüzlerce yıldır iç içe yaşadığını unutup toplumsal belleğe bir darbe yaptılar. Yaşanan olaylardan sonra çoğu Ermeni, Rum, Yahudi ve Kürt, ülkeden göç etmek veya kimliğini gizlemek zorunda kaldı. Şimdi biraz da yakına gelelim: Roboski, Gezi olayları, artan kadın cinayetleri… Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bir de bizim tanık olmadıklarımız, uzak coğrafyalarda yaşandığı için hiç de haberdar olmadıklarımız var… Hafta başında Salt Beyoğlu'nda açılan "Yüzyılların Yüzyılı" adlı sergi, toplumsal hafızada yer eden ve yankıları hâlâ süren bu tarihsel dönüşümleri inceliyor.Zarlar ve İnsanlar (Didem Pekün)“BİZ MATERYAL DEĞİLİZ!”Tarihsel bir süreci kapsayan çalışmaların yer aldığı sergi, video, resim, fotoğraf ve yerleştirmelerle farklı coğrafyaların, kültürlerin travmalarını ele alıyor. Mısır, Almanya, Türkiye gibi 11 ülkeden tarihi öneme sahip an, dönem ve olaylarının yer aldığı çalışmalardan en etkileyici olanı Kanadalı sanatçı Kapwani Kiwanga'nın “…Maji'nin yalan olduğuna dair rivayetler” isimli çalışması. 1905-1907 yılları arasında Tanzanya'daki savaştan izleri günümüze taşıyan Kiwanga, savaşla ilgili araştırmalarında Avrupa'da ve Tanzanya'da farklı bulgular elde etti. Etnografya müzelerinde ve ulusal müzelerde sömürgeci anlayışla yürütülen bu savaşa dair sadece somut materyallere rastlarken, Tanzanya'da hatıralara dayanan sözlü bir tarihle karşılaştı: “Biz materyal değiliz!” Sanatçı bu durumu anlatabilmek için iki video hazırladı. İlkinde Berlin Etnografya Müzesi'nde Maji Maji Savaşı'ndan kalan somut izler (taşlar, boncuklar ve belirsiz nesneler) ele alınıp incelenirken, diğerinde, elinde hiçbir şey olmadığı halde varmış gibi bir inceleme yapıyor, bu sayede acıları soyutlaştırarak, tarihe tanıklık edilmesini sağlıyor.Sergide dikkat çeken çalışmalardan bir diğeri, Dilek Winchester'a ait “Sanki bizden önce hiçbir şey söylenmemişçesine”. 1928 yılında gerçekleşen Harf Devrimi'ndan sonra bir gecede insanların ümmi (okuma-yazması olmayan) olması ve sonrasını inceliyor sanatçı. Arap alfabesinden Latin alfabesine geçişte konuşulan ve yazılan dil arasına sıkışmayı, oraya hapsolmayı; Ermeni, Yunan, İbrani, Latin ve Arap harfleriyle zengin bir dilsel karmaşayı ortaya seriyor. Böylece Winchester farklı kültürlerin tarihsel bir aradalığı konusunu ele alarak kültürel geçmiş ile şimdiki zaman arasında yeni bir diyalog kurma olasılığını irdeliyor. Didem Pekün ise ‘Zarlar ve İnsanlar' isimli çalışmasında yakın geçmişten, 2011'den günümüze, Londra ve İstanbul'da çektiği 26 mini-videoyla hem siyasi olayları (2011'de Londra'daki Occupy hareketi ile 2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı olayları), hem de hayatın ve doğanın heyecanını yansıtıyor.…Maji’nin yalan olduğuna dair rivayetler (Kapwani Kiwanga)EVİNİ YIK, TEKNE YAP...“Evini yık, ondan bir tekne yap ve hayat kurtar!” Hera Büyüktaşçıyan'ın 6-7 Eylül olaylarından yola çıkarak hazırladığı enstalasyon; Judith Raum'un 1889 yılında yapımına başlanan Anadolu ve Bağdat Demiryolları’na ait Alman arşivlerinden kaydettiği bilgilerle oluşturduğu “eser”; Yasemin Özcan'dan “üçyüzbir” ve diğer dört çalışmanın yanı sıra Erinç Aslanboğa, Natalie Heller ve Bahar Temiz'in "İz Sürücü" adlı sunum-performansı da görmeye değer bir çalışma. 3 Nisan'a kadar çarşamba ve cuma günleri 18.30 ve pazar günleri 16.30'da gerçekleştirilecek “İz Sürücü”de kişisel tarih, toplumsal bellek, imgeler, olayların üzerimizde bıraktığı izler, travmalar sorgulanıyor.Ulusal gerginlikler ve başarısız diplomasinin etkilerinden öznel tarih okumalarına uzanan “Yüzyılların Yüzyılı” sergisi 24 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilir.Eser (Judith Raum)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder