24 Ekim 2015 Cumartesi

İğneada'da nükleer, Bozcaada'da umut

Bu yıl 2.si düzenlenen BIFED: Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali, önceki akşam gerçekleştirilen törenle başladı. 13 ülkeden 16 belgeselin yer aldığı festivalde filmler, 7 bin TL değerindeki Fethi Kayaalp Büyük Ödülü için yarışıyor.

Umut ile karamsarlığın kol kola yürüdüğü bir ülkede yaşıyoruz. Bir yanda dünyadaki üç longoz ormanından biri olan doğa harikası İğneada'ya yapılması planlanan nükleer santral tartışmaları diğer yanda Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali (BIFED)... Önceki akşam başlayan festival, ikinci yılında da ekolojik yönden ‘sabıkalı' ülkemizde farkındalık oluşturmaya çalışıyor. Yerli ve yabancı toplam 65 belgeselin gösterileceği festivalde iklim değişiminden nükleer felaketlere, su kaynaklarının tükenmesinden dijital kirliliğe kadar doğayı etkileyen birçok soruna dikkat çekilecek.

Aynı zamanda festival başkanı olan Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, bütçelerinin küçüklüğüne karşın özgürlüklerine vurgu yaparak, ülkemizde ‘alışkanlık' haline dönüşen festival iptallerine değindi: “BIFED özgürdür. Altın Koza Film Festivali'nin seyircisiz yapıldığı, Antalya Film Festivali'nde belgesel bölümünün iptal edildiği, 1001 Belgesel Film Festivali'nin belirsiz bir tarihe ertelendiği, İstanbul Film Festivali'nin sansür yüzünden ödül törenini yapamadığı bir ortamda bu festivalin Bozcaada'da planlandığı gibi gerçekleşmesi çok önemlidir.”

BIFED jürisinde bu yıl yapımcı-senarist Funda Alp, belgesel yönetmeni ve insan hakları aktivisti Liz Miller, sinema yazarı Maria Chalkou, belgesel yönetmeni Manou Khalil, belgesel yönetmeni Banu Güven, yapımcı Gaye Günay, yönetmen Özcan Alper ve sinema yazarı Gaetano Caprizzi var.

Özcan Alper: Doğanın hâkimi değiliz

Artık ‘rantsal dönüşüm'e evrilen kentsel dönüşüm projeleri, HES'ler ve Karadeniz'deki Yeşil Yol çalışmaları düşünüldüğünde Türkiye'nin ekolojik karnesi pek parlak değil. BIFED'in ülkemizde yapılıyor olmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Özcan Alper, “Festival, bizim gibi son zamanlarda çevre sorunlarıyla boğuşan bir ülkede çevre bilinci oluşturuyor. Ülkemizde artık insanlar kendilerini doğanın hâkimi görüyor. Bu sebeple BIFED, çevre meselesinin uluslararası boyutlarına dikkat çekmesi açısından çok önemli yerde duruyor ve geliştirilmesi gerekiyor.” dedi.

Myanmarlı yönetmen Sai Kong Kham'ın ‘Bu Topraklar Bizim' adlı belgeselindeki bir cümle halimizi özetler gibi: “Çevre felaketleri artık ağzımızdan çıkan bir deyiş gibi oldu.” Jüri üyelerinden Liz Miller da bu tür ekolojik belgesel festivallerinin çevre bilinci oluşturduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Bu festivaller önemli çünkü önceleri sadece çevreci aktivistler programlara katılırken şimdi her yerden birçok katılımcı geliyor.” Manou Khalil ise doğadaki yıkımla ilgili “Etrafımızdaki her şeyi birbirinin benzeri yapmaya başladık. Nereye baksak aynı kafeler, aynı binalar. Her alanın özgünlüğünü bozmaları üzücü bir şey. Kültürü savunan insanlar ile yok edicilerin arasındaki fark da böyle ortaya çıkıyor.” ifadesini kullandı.

Festivalin yarışma bölümüne 13 ülkeden 16 belgesel seçildi. Japonya, Myanmar, Fransa, İtalya, Almanya, Şili, Meksika ve Güney Kore'nin de aralarında bulunduğu ülkelerden İsveç iki, Türkiye ise üç yapımla yarışmaya katılıyor. Birinci olan film 7 bin TL değerindeki Fethi Kayaalp Büyük Ödülü'nün sahibi olacak. İkinci seçilen filme 5 bin TL, üçüncü filme ise 3 bin TL para ödülü verilecek. Bu yıl BIFED'e öğrenci filmlerini desteklemek ve farklı bir alan eklemek amacıyla yeni bir bölüm açıldı. Jürisinde fotoğraf sanatçısı Alaattin Timur, Anastasia Laukannen ve Janet Barış'ın yer aldığı ve sadece öğrenci filmlerinin yarıştığı bölümün birincisi Gaia Ödülü'ne layık görülecek.

Yarışma belgeselleri

Metamorfoz (Sebastian Mez, Almanya, 2013), Ay'daki Rüzgâr (Seung-jun Yi, Güney Kore, 2014), Ulak (Su Rynard, Kanada-Fransa, 2015), Günaydın Taranto (Paolo Pisanelli, İtalya, 2014), Sudaki Suretler (Erkal Tülek, Türkiye, 2011), Turab (Hasan Basri Özdemir, Musa Ak, Türkiye, 2015), Cibik (Turgay Kural, Türkiye, 2014), Sunu (Teresa Camou Guerrero, Meksika, 2015), Bisikletler Arabalara Karşı (Fredrick Gertten, İsveç, 2015), Nükleer Gökyüzü Altında Bir Ninni (Kana Tomoko, Japonya, 2014), Mikrotopya (Jesper Wachtmeister, İsveç, 2013), Ben Halkım (Anna Roussillon, Fransa, 2014), Yönünü Değiştiren Nehir (Kalyanee Mam, Kamboçya, 2012), Surire (Bettina Perut, Iv·n Osnovikoff, Şili, 2015), Sonuç-İkinci Taşkın (Raphael Barth, Avusturya-Almanya-İrlanda, 2014), Bu Topraklar Bizim Topraklarımız (Sai Kang Khan, Myanmar, 2014)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder