8 Ekim 2015 Perşembe

Geride ‘buruk bir acı' bıraktı

Edebiyatımızın en önemli kadın şairlerinden Sennur Sezer, dün sabah 72 yaşında hayatını kaybetti. Yayıncılık sektöründeki üretkenliği ile de tanınan Sezer, Yeşilçam klasiklerinden ‘Buruk Acı' şarkısının söz yazarıydı. Fakat o sözler hep ‘Türkan Şoray'a ait diye bilindi. Sezer'in cenazesi bugün Teşvikiye Camii'nden kaldırılacak.

Türk edebiyatı dün bir kadın şairini kaybetti. Şair, yazar Sennur Sezer, eşi Adnan Özyalçıner'le birlikte yaşadığı evde hayata veda etti. Sezer'in cenazesi, bugün Teşvikiye Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Edebiyatımızın en önemli kadın şairlerinden biri olan Sennur Sezer, şairliğinin yanı sıra edebiyat ve edebiyat tarihi alanında da eserler verdi. Sezer, gerçek ve müstear adıyla sinemamızda senaryolar kaleme aldı. Çeşitli ansiklopedi ve antolojilerin oluşturulmasında payı bulunan Sennur Sezer, gençliğinde Taşkızak Tersanesi'nde çalışırken başladığı politik mücadelesini ömrünün son gününe kadar sürdürdü.

12 Haziran 1943'te Eskişehir'de doğan Sennur Sezer, 1959'da İstanbul Kız Lisesi'nin ikinci sınıfından ayrıldıktan sonra Taşkızak Tersanesi'nde çalışmaya başladı. 1965 yılında Varlık Yayınları düzelticiliğine geçti. 1967 yılında Adnan Özyalçıner ile evlendi. 1982 yılına kadar çeşitli yayınevlerinde ve ansiklopedilerde düzelticilik, metin yazarlığı yaptı.

‘ŞİİRİN YORULMAZ İĞNESİ'

Deneme ve çocuk kitapları da kaleme alan Sennur Sezer'in başlıca şiir kitapları şöyle: Gecekondu (1964), Yasak (1966), Direnç (1977), Sesimi Arıyorum (1982), Kimlik Kartı (ilk üç kitap, 1983), Bu Resimde Kimler Var (1986), Afiş (1991), Kirlenmiş Kâğıtlar (1999), Bir Annenin Notları (Seçme Şiirler 2002), Dilsiz Dengbej (2001), Akşam Haberleri (2006), İzi Kalsın (2011). Ayrıca, Sezer'in 2001'de yayımlan Az Masraflı ve Kolay Yemekler adlı bir de yemek kitabı bulunuyor.

Bir arşiv hatası

Sennur Sezer, eşi Adnan Özyalçıner'in ‘Buruk Acı' isimli romanından aynı adla 1969'da sinemaya uyarlanan ve Türkan Şoray, Tanju Gürsu ile Muzaffer Tema'nın başrollerini paylaştığı film için yapılan Buruk Acı şarkısının söz yazarıydı. Ancak bir yanlışlık sonucu TRT arşivine söz yazarı olarak Türkan Şoray'ın adı kaydedilmişti.

Gurbet içimde bir ok, her şey bana yabancı?

Hayat öyle bir han ki, acı içimde hancı?

Sevmek korkulu rüya, yalnızlık büyük acı

Hangi kapıyı çalsam, karşımda buruk acı?

Yıllar yılı gönlümde bir gün sabah olmadı?

Bu ne bitmez çileymiş, neden hâlâ dolmadı

Sevmek korkulu rüya, yalnızlık büyük acı

Hangi kapıyı çalsam, karşımda buruk acı.

Sennur Sezer, 4 Ekim Pazar günü Dağlarca Şiir Ödülü'nün toplantısına katılmıştı.

Metin Celal (Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı)

“Sennur Sezer, Türk şiirinin toplumcu damarının yaşayan en önemli ustalarından biriydi. Çok önemli konuları olduğu kadar hayattan ince ayrıntıları da toplumcu bakışı ve kendine has söyleyişi ile ustalıkla şiirlerine konu edindi. Çağdaş Türk şiirinde “kadın şair” denilince akla gelen en önemli iki addan biriydi. Sennur Sezer, sadece şiiriyle değil bir şair olarak toplum içinde duruşuyla da iyi bir toplumcuydu. Toplumsal olaylarda sorumlu bir aydın olarak her zaman tavır almış, Mücadelenin en ön saflarında yer almıştır. Yazarların örgütlenmesi ve haklarının takibi konusunda çok önemli katkıları vardır. Yazar örgütlerinde yıllarca görev yapmıştır. İyi şair, sorumlu aydın olmasının yanında onlarca yıldır yayıncılığımıza ve kültür-sanat gazeteciliğimize de büyük emek vermiştir. Editör, redaktör, düzeltmen olarak, derlediği kitaplarla yayıncılık sektörünün çalışkan bir emekçisiydi. Tüm bunların yanında her zaman dostluğunu özleyeceğimiz bir ablamızdı. Türk şiiri de, yayıncılık ve gazetecilik sektörleri de eksikliğini her zaman hissedecek, dostları özlemle anacaktır.”

Asuman Susam (Şair)

“Hem şaşkınım hem çok üzgün. Sennur Sezer, yalnızca şiiriyle değil edebiyatın diğer alanlarına dair verimleriyle de düşün emeği ile de çok özel ve önemli bir isim. Toplumun vicdanı ve belleği olmuş bir şair. Hepimiz geçip gideceğiz bu dünyadan. Önemli olan bıraktığımız ses. Sennur Sezer, şiirlerine bıraktığı seste hep yaşayacak. Hep kıymetle. ‘Nehrin denize kavuşuvermesi/ orda fırtınaların dindiği yerde' Sennur Sezer...”

Ahmet Büke (Yazar)

“Şennur Sezer denince aklıma önce çıplak emek geliyor. Yaralı, bir yanı üzgün ama öteki yanı -sol yanı- çok umutlu, militan ve doğurgan. O bir kalem işçisiydi. İyi şiirler, iyi mektuplar, güzel öyküler yazdı. Belki farkında değiller ama şimdi yazan, çizen gençlerin üzerinde Adnan ağabey ile büyük emeği var. Rahmetli dedem, bir ölüm olduğunda, üzülmeyin dinlendi, derdi. Evet, Şennur Sezer şimdi dinleniyor. Bir testide dinlenen serin bir su gibi artık.”

Adnan Özer (Yazar)

“Sennur Abla ile çok eskiden tanışıyoruz. 1978 olması lazım. Fikirlerimiz çatışırdı ama birbirimize olan sevgi ve saygımız hiçbir zaman eksilmedi. Çok çalışkan bir insandı. İşçi kesimine de yakın olduğu için yazma çizme işini kol emeği olarak görürdü. Hiçbir zaman ünlü olayım, çok para kazanayım diye düşünmedi. O kuşakta öyle bir zihniyet yoktu. Edebiyatı inandığı için yapardı. Halka yakın bir şairdi. Bu tür şair ve yazarların halka edebiyatı sevdirmede pedagojik bir özelliği var. Son emekçi yazarlardan biriydi. Ama şiiri biraz gölgede kalmıştır. Gülten Akın'ın gölgesinde... 1980 öncesinde edebiyat ve sanat iç içeydi. Ondan sonra tam tersi tarafa savrulunca Sennur Sezer gibi isimler gözden düştü. Bir de şiir için iyi çalışmalar yapılmıyor, amatörleşme var. Biz de bunun içindeyiz. Ben de dergi çıkardım, kabahatin büyüğü değil, ama küçüğü bende. Şimdi şiiri çok tartışılacak ama bunun kıymeti yok tabii.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder