20 Kasım 2014 Perşembe

Şinasi ve Akün sahnesi gelecek sezonda yok

Devlet Tiyatroları’nın Şinasi ve Akün sahneleri olarak kullandığı iki binanın satışı ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Emek AŞ’ye ait olan ve Emir Sarıgül ile Ahmet Meriç ortaklığındaki Maritza İnşaat’a satılan sahneler bu sezon sonuna kadar faaliyetlerine devam edecek, yeni sezonda ise boşaltılacak. Böylece Ankara’da sahne sayısı 9’a inecek.Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2015 yılı bütçe görüşmeleri önceki gece yapıldı. Muhalefet millekvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e “tiyatroda sansür, özel tiyatrolara verilen desteklerin muhalif veya yandaş diye ayrılması, sanat kurumlarının mülgasını içeren TÜSAK yasa taslağı, Akün ve Şinasi sahnelerinin satışı, Fazıl Say konserinin CSO programından çıkarılması...” gibi sanat gündemine dair konuları sordu.Bakan Çelik, Şinasi ve Akün sahnelerinin satışı ile ilgili değerlendirme yaparken, bu iki sahnenin yıl sonuna kadar faaliyetlerini sürdüreceğini söyledi. Çelik, konu ile ilgili daha fazla açıklama yapmazken, iki sahnenin de Emek AŞ tarafından Emir Sarıgül ile Ahmet Meriç ortaklığındaki Maritza İnşaat’a satıldığı öğrenildi. Çelik, Devlet Tiyatroları dâhil Kültür Bakanlığı’nın mülkiyetinde taşınmazın bulunmadığını, Bakanlığın tüm sahne ve salonları tahsisli olarak kullandığını açıkladı. Milletvekilleri, Çelik’e Akün ve Şinasi örneğinin bu durumda diğer sahnelerde de yaşanabileceği endişesini dile getirdi.Milletvekillerinin endişe ve soruları konusunda Bakanlığın tasarruflarını anlatan Çelik, özel tiyatrolara desteğin muhalif tiyatrolara gitmemesi ile ilgili de konuştu. ‘Destek alanların yıllardır hep aynı isimler olduğunu ve bu sistemin çoğulculuk adına değişmesi gerektiğini’ savunan Çelik, “Özel tiyatrolara sahnesini oturtması ve oyunun seyirciyle buluşmasına imkân sağlamak için destek veriyoruz, ancak 10 yıldır aynı tiyatrolar destek almış. Peki, ben genç insanlara kaynak aktarmayacak mıyım? 10 yıldır sahnesini oturtamamış birine sırf ideolojik sebeplerle destek vermeye devam mı edeceğim? Niçin ona destek veriyorum da diğerine vermiyorum, diye bir soru sorulduğunda bunun mantıki izahı ne olacaktır? Bunun sebebi şudur: Bir tiyatroya destek verirsiniz, 3 sene geçer, 4 sene geçer sahnesini oturtuyorsa oturtur, oturtamıyorsa arkadan gelen yeni insanlara bu kaynağı aktarmak zorundayız. Bu yapıldığı zaman ‘10 yıldır destek alıyorum, 11 yıl daha 20 yıl daha alacağım’, olmaz. Ben İstanbul’daki gençlere de, yeni tiyatrolara da, Hakkâri’dekine de, Trabzon’dakine de destek vermek zorundayım.”‘Ayrımcılık ve şiddet içeren oyunları sahnelemeyiz’Çelik, özel tiyatrolara destek ve Devlet Tiyatroları’nda oynanacak oyunlarla ilgili kriterlerin olduğunu söyledi. Kürtler, Ermeniler veya herhangi bir grupla ilgili ayrımcılık, cinsel şiddet, soykırım iddiaları gibi konular içeren oyunları sahnelemeyeceklerini, oyuncunun-yazarın siyasi eğiliminin değil, bu kriterlerin önemli olduğunu dile getirdi. Çelik, şimdiye kadar Devlet Tiyatroları’nda Necip Fazıl oyununun oynanmamış olmasının da bir tür ayrımcılık olduğunu, bu hali ile tiyatronun bugüne kadar toplumun her kesimine hitap etmediğini, bir düşüncenin dışlandığını ifade etti. Şimdi Necip Fazıl’ın sahnelenmesinin tiyatroda muhafazakarlaşma değil normalleşmeye işaret ettiğini belirten Çelik, bu konudaki eleştirileri doğru bulmadığını dile getirdi. Aynı eleştirilerin o zaman da yapılmamış olmasına dikkat çeken Çelik, TÜSAK ile ilgili olarak ise eksik bilgilerin olduğunu, içeriğin bilinmeden yorum yapıldığını söyledi.Shakespeare’in Machbet isimli eserinin sansürlendiği iddialarına da değinen Çelik, “Shakespeare oynanmayan bir ülke yok ülkedir. Öyle bir ülkenin ne varlığından ne isminden bahsedilir. Ben kişisel olarak da Shakespeare’i çok severim. Bu bakanlığın perspektifi içinde de çok merkezî bir rol alır Shakespeare. Macbeth isimli oyunun kaldırılması gibi bir şey söz konusu değil.” dedi.‘Mayısta Fazıl Say konseri var’Milletvekillerinin Fazıl Say konserinin CSO programından çıkarılması konusundaki eleştirilerine ilişkin olarak da Çelik, Say’ın kendisinden önceki iki yılda CSO’nun programlarında hiç yer almadığını belirtti. Mayıs ayında Say’ın bir konserinin olacağını söyleyen Çelik, “Yapılan tüm açıklamalara, yayınlanan tekziplere rağmen hâlâ eserin sahnelenmediği iddia ediliyorsa bu reklam kampanyasıdır. Ama bunu hem sanatçı hem onun arkasından siyasi arkadaşlarımız iddia ederse biz buna şaşırır ve üzülürüz. Benden önceki senelerde 2 sene üst üste hiç oynanmadığı halde bununla ilgili ne kendisi ne siyasiler hiçbir şey gündeme getirmemiş. Şimdi oynandığı halde sansürden bahsediliyor. Buradaki manipülasyonu herkesin takdirine sunuyorum.” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder