31 Ocak 2014 Cuma

Geçmişle vedalaşmak

‘Bir Ayrılık’ filmiyle Altın Ayı ve Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ı alan İranlı yönetmen Asghar Farhadi, geçtiğimiz ekim ayında 50. Altın Portakal’ın konuğuydu.‘Geçmiş / Le Passé’ filminin gösteriminin ardından kendi sineması üzerine konuşmuştu. Politik sinemaya inanmadığını söyleyen Farhadi’nin şu sözleri dikkat çekiciydi: “İnsani bir durumu, mesela bir ailede yaşanan hikâyeyi anlattığınızda politik sinemadan daha fazla sosyal ve politik arkaplan bulabilirsiniz. İllaki filmlerin içine politik mesaj yerleştirmeniz gerekmez. İnsan ilişkilerini anlatarak da onun arkaplanında sosyal ve siyasi şeyler söyleyebilirsiniz.” Farhadi’nin ‘Çarşamba Ateşi’ ve ‘Elly Hakkında’ filmlerinden başlayarak ‘Bir Ayrılık’ta zirveye çıkan, insan ilişkilerine ve dolayısıyla hayata odaklanan sineması için en doğru tanım bu olsa gerek. Bugünden itibaren sinemalarda gösterilen ‘Geçmiş’ de aynı soydan. ‘Bir Ayrılık’ta olduğu gibi yine boşanmak üzere olan bir çiftin hikâyesine odaklanıyor yönetmen. Paris’te yaşayan iki çocuklu Marie, Samir ile yeni bir hayata başlamanın arefesindedir. Fakat önlerinde iki engel vardır: Marie, dört yıldır görmediği İranlı kocası Ahmed’in boşanma evrakını imzalamasını bekler. Samir ise uzun süredir komada yatan karısına veda etmeye hazırlanır. Derken Ahmed, son bir kez Marie ile çocukları görmek ve boşanma işlemini resmen sonlandırmak için Paris’e gelir. Aslında her şey ‘kolay’dır ve yapılması gereken de bellidir, ancak işin içine insan unsuru girince en basit olaylar bile içinden çıkılmaz bir hal alır.‘BİR AYRILIK’, ÜÇ HAYATAsghar Farhadi’nin ‘Geçmiş’te âdeta gösteriş yaparcasına sergilediği senaryo hüneri insanı hayran bırakıyor. Bu kadar düğümü olan ve sürekli yeni hamlelerle alanını genişleten böylesi girift bir senaryoda hiç falso verilmemesi insanı şaşırtıyor. ‘Bir Ayrılık’ın senaryo yapısını da aşan bu ustalık, Farhadi’nin kaleminin yönetmenliğinden daha ileride olduğunu gösteriyor. Bu gözle izlendiğinde filmin verdiği şaşkınlık hissi garip bir haz da veriyor. Marie, Samir ve Ahmed’in önlerindeki geleceğe hazırlanmak için geçmişe sünger çekme çabaları geri teper. Farhadi, asırlar sonra Goethe’yi bir kez daha haklı çıkarır. Faust’taki o sarsıcı cümle ‘Geçmiş’teki karakterlerin yakasına yapışır: “Geçmiş zamanlar, bizim için yedi mühürlü bir kitaptır.” Mühürleri söktükçe okunan her kitap başka bir sorunla çıkageliyor. Karakterlerin bir türlü yüzleşmek istemediği dertler, geleceğe adım atmalarını da engelliyor. Farhadi, önceki filmlerinde insana ve hayata dair söylediklerini, altını üstünü çizerek iyice pekiştiriyor. Aynı evde yaşayan insanların aralarına karşı ördükleri duvar ve bu duvarı aşılmaz yapmak için zırh olarak kullanılan yalanlar… ‘Geçmiş’te hangi karakterin ‘yardımcı’, hangisinin ‘esas’ olduğunu kestirmek güç. Zira Farhadi, hikâyenin merkezindeki karakterleri film akıp giderken seyirciye hissettirmeden değiştiriveriyor. Böylelikle seyircinin alışılmış biçimde taraf tutup kendini kaptırmasına müsaade etmiyor. Gerçek hayatta çoklukla ıskalanan detayların ne gibi ağır sonuçları olacağını gösteriyor. Bu zorlu senaryo, güçlü oyunculuklarla desteklenmeye de muhtaç. Berenice Bejo, Tahar Rahim ve Ali Mosaffa, başarılı oyunculuklarıyla Asghar Farhadi’nin kalemini ve yönetimini görünür kılıyorlar. Gelelim, ‘Bir Ayrılık’tan sonra izlenen ‘Geçmiş’in verdiği deja vu hissine. Evet, bu hissiyattan kaçmak zor, ancak rahatsız edici bir seviyeye de ulaşmıyor. ‘Bir Ayrılık’ta İran’ın sosyal tabakalarına dair güçlü göndermelerin yerini ‘Geçmiş’te göçmenlik, kadın-erkek ilişkilerine atılan çentikler alıyor. En önemli fark ise ‘Geçmiş’in ailenin ve insanın koridorlarına daha öncelik tanıması. Özetle; senaryo bahsinde ‘Geçmiş’, ‘Bir Ayrılık’tan; toplamda ise ‘Bir Ayrılık’, ‘Geçmiş’ten daha iyi film. Faust’a yaptığımız referansı unutmadan, tarih felsefesi ve eğitime dair ‘Zamana Aykırı Düşünceler’ini not düşen Nietzsche ile bitirelim: “İnsan geçmişi unutmayı öğrenemiyor ve geçmişe tutunuyor. Ne kadar hızlı ya da uzağa koşarsa koşsun, o zincir de onunla koşuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder