28 Mayıs 2016 Cumartesi

Sinemamızın kavruk tenli oyuncuları

Afrikalı oyuncular irili ufaklı rollerle sık sık karşımıza çıkıyor. Bazen bir güvenlik görevlisi olarak, bazen bir göçmen, mahallenin manavı. Replikleri de yok, afişlerde isimleri de. Sayıları her geçen gün artan oyuncular sinemamıza farklı bir renk katıyor.

Afrikalı oyuncular irili ufaklı rollerle sık sık karşımıza çıkıyor. Bazen bir güvenlik görevlisi olarak, bazen bir göçmen, mahallenin manavı. Replikleri de yok, afişlerde isimler, de. Sayıları her geçen gün artan oyuncular sinemamıza farklı bir renk katıyor.

Sinemamız Anadolu coğrafyasında yaşayan kimlikleri, renkleri farklı farklı hikâyelerle beyazperdeye yansıttı. Sinemanın doğum süreci ve sonrasında büyük emekleri geçen azınlıklar; klişeler, karton tiplemeler üzerinden de olsa anlatıldı. Onlar gibi belirli kalıpların arasına sıkışmış, kalıplaşmış modellerin dışına çıkamayan bir öteki grup daha var: Afrikalı oyuncular.

Yeşilçam'da birçok yapımda görmek mümkün onları: Süt Kardeşler'de evin dadısı, Keloğlan Aramızda'da mahallenin muhabbeti tatlı manavı, Yumurcak'ın minik çitlembiki-dadısı, Turist Ömer'in maceradan maceraya atıldığı Turist Ömer Yamyamlar Arasında'da Beyaz Panter'in adamları... Dadı gibi kimi zaman ailenin bir parçası oldular, kimi zaman manav gibi mahalle sakini, insanların derisini yüzen bir kabile üyesi, kötü adam. Ermeniler cimri, Yahudiler paragöz, Rumlar düşmandır gibi diğer azınlıklara yakıştırılan yaftalamalara maruz kalmadılar. Türkiye toplumunda sayıları az olduğu için sosyal hayatlarına dair ayrıntılar işlenmedi. Onlar gibi ana hikâyeyi destekler şekilde konumlandırıldılar, afişlerde isimlerine yer verilmedi. Rol aldığı yapımların ortak özelliği, hemen hepsinin komedi filmi olması. Halkın siyahilere olan sempatisinden faydalanılarak farklılıklar üzerinden bir mizah oluşturuldu. Diğer azınlıklarda olduğu gibi tiplere şekil verilirken geleneksel oyunlardan faydalanıldı. Mesela Kemal Sunal, Adile Naşit, Şener Şen'li bol yıldızlı kadrosuyla dikkat çeken Süt Kardeşler'de gördüğümüz dadı, ortaoyunundaki zennelere göz kulak olan, her türlü ihtiyaçlarına koşturan Kayarto tiplemesi.

‘Yeşilçam'da Afrikalı oyuncular' akademik çalışmaya müsait geniş bir konu. Oyunculuk geçmişleri, çalışma şartları vb. kaynaklara sahip olmadığımız için ancak ön plana çıkan filmler üzerinden okumalar yapabiliyoruz. Yakın zamanda beyazperdede boy gösteren Afrikalı oyuncular üzerinden yeni şeyler anlamak mümkün.

Oyuncuların çoğu kaçak

Son dönemde siyahi oyuncuların rol aldığı filmleri düşününce akla ilk gelen filmler: Nijeryalı bir göçmenin hikâyesine yer verilen Kırık Midyeler, insan kaçakçılığının acı yüzünü yansıtan 40… G.O.R.A.'da uzay mekiğindeki Afrikalılar gibi birçok filmde irili ufaklı rollerde görünüyorlar. Serisi çekilen Sağ Salim'in ikinci halkasının başrolünde üç Afrikalı, müzisyen Ragga Oktay'ın çektiği Mc Dandik'te 500 siyahi figüran rol aldı.

Türkiye'de ajanslara kayıtlı kaç Afrikalı oyuncu olduğunu bilmiyoruz. Oyunculuk ajansları fotoğraflarını internet sitelerine koymazken, sayı ve isim vermekten itina ile kaçınıyorlar. Akla gelen ilk ve en mantıklı neden, Afrikalı oyuncuların kaçak yollarla çalıştırılması. Oturma izinleri olmadığı için risk almak istemiyorlar. Filmlerde boy gösteren oyuncular üzerinden tahmini bir rakam söylenebilir. Emre Şahin'in yönettiği 40 (2011) filminde ajanslardan 30 siyahi oyuncu rol bulabilmişti. Ragga Oktay beyazperdedeki ilk göz ağrısı Mc Dandik adlı filminde 500 figüran oynattı. Ancak 20'sinin oturma izni olmadığı gerekçesiyle o dönemde mahkemelik oldu, beraat etti. İki yılda oyuncu sayısının 30'dan 480'e çıkması mümkün olmadığına göre işin içinde bir iş var.

Dizilerde veyahut sinema filmlerinde rol alan Afrikalı oyuncuların çoğu bir umutla Türkiye'nin yolunu tutmuş, işportacılık yaparak hayata tutunmaya çalışan isimler. Neredeyse hiçbirinin oyunculuk eğitimi yok. Hobi olarak yapıyorlar bu işi. Figüran olarak aldıkları ücret 75-150 TL arasında değişiyor. Çoğu güç bela Türkçe konuşuyor ama bu, filmde veya dizide rol almaları için bir sebep oluşturuyor. Zaten çoğuna diyalog bile yazılmıyor. Repliği olanlar ise ne kadar kırık Türkçe konuşurlarsa o kadar iyi. Bu şekilde daha samimi, eğlenceli görünüyorlar. Kimi yapımcılar sokaklarda karşılaştıkları Afrikalıları filmlerinde oynatırken, kimi yurtdışındaki ajanslardan profesyonel oyuncular getirtiyor. Tercihler hikâyedeki temsile göre değişiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder